24 Ocak 2010 Pazar

Sad Lovers and Giants - Epic Garden Music


Sad Lovers & Giants'ın vokalisti Garce, 1987 yılında yapılan bir röportajda şöyle demiş:
"Sürrealizmin zamansızlığı, aynı zamanda onun en hoşuma giden tarafı ve yazdığım şarkı sözlerinde de bunu yaratmaya çalışıyorum." Sahiden de, çoğu şarkının sözleri, bu cümleyi haklı çıkartacak nitelikte; masalsı ve tıpkı bir rüya anlatısı gibi. Bu durumun en bariz örneğini, Epic Garden Music albümündeki şarkıların liriklerinde görmek mümkün. Albümün ilk şarkısı olan Imagination da, nasıl bir albümle karşı karşıya olduğumuzu, bize önceden haber veriyor zaten.

Çoğu yerde, onların müziğiyle ilgili "psychedelic" sıfatı kullanılıyor fakat bu albüm için, böyle bir tabirin pek de geçerli olmadığını düşünüyorum kendi adıma. Ve hatta hiçbir sıfat kullanmamayı tercih edebilirim müzikleri için çünkü oldukça değişken ve çok katmanlı bir müzikleri var. Bu noktada, tipik bir post-punk grubu olduklarını söylemek de güçleşiyor. En güzeli, takdiri ve yorumu dinleyenlere bırakmak sanırım. (bkz: trt spikeri tadında konuşmak)


1. Imagination
2. Landslide
3. When I See You
4. Colourless Dream
5. Things We Never Did
6. Lost In a Moment
7. The Tightrope Touch
8. Echoplay
9. Clocktower Lodge
10. Clint
11. Lope
12. Cloud 9
13. ART (By Me)
14. Alice (Isn't Playing)
15. Far From the Sea


Download

18 Ocak 2010 Pazartesi

Come On - New York City 1976-80


















kız: bana kendimi Mona Lisa gibi hissettiriyorsun..
çocuk: oldum olası sevdin New York'la ilgili şeyleri..
kız: sevdim..
çocuk: bi keresinde sana "seçebilseydin, ne zaman, nerede yaşamak isterdin?" diye sormuştum, sen de "70'lerin sonunda, New York'ta" demiştin..
kız: haha, evet.. CBGB'nin yakınlarında bi evde yaşamış olmak istiyordum.. Richard Hell ile Johnny Thunders'ın paylaşamadığı kız olmayı falan..
çocuk: ..
kız: ya off, kıskanma hemen..
çocuk: New York'tan, 70'lerin sonundan kayıp bi grup olmak biraz tuhaf değil mi? ironik..
kız: bilmem, belki.. nasıllardı?
çocuk: tuhaftılar.. biraz Talking Heads gibi.. no wave damarları da vardı.. ritimleri baya funktı falan.. James Chance'i de andırırlar sanki biraz bana.. bilemiyorum.. Devo'dan daha büyük olmalılardı belki de..
kız: hmm.. post-punk ama di mi?
çocuk: öle.. art-punk desen de olur..
kız: demem ben öle şey..
çocuk: eheh, peki deme..
kız: sonra ne olmuş? nerde kayıtları falan?
çocuk: bütün çalışmaları, b-side'lar, canlı kayıtlar, demolar hepsi bir toplamada.. düşünsene.. bütün hayatını ufacık bir köşeye sıkıştırmak gibi..
kız: hiç farkedilmemişler mi? görünmemişler mi başka yerde?
çocuk: bir şarkıları Great New York Singles diye CBGB merkezli bir dönem toplamasına girmiş, o kadar..
kız: peki adı ne albümlerinin?
çocuk: New York City 1976-80..
kız: ..
çocuk: ahaha.. yemin ederim..
kız: (gülümsüyor)..
çocuk: dinlemelisin.. Don't Walk on the Kitchen Floor mesela.. gelmiş geçmiş en iyi post-punk şarkılarından biri bence.. hani bazen odanda deli gibi dans edersin.. ben kapıyı açıp görünce de utanıp, kızarsın.. ama bazen de ikimiz beraber dans ederiz ve hiç utanmayız birbirimizden o zaman.. hatta hiç birşeyden..
kız: (çocuğun yüzüne konuşmanın başından beri hiç bakmadığı şekilde bakar)..
çocuk: bana öyle bakman hoşuma gidiyor.. neyse, işte bu şarkı da öyle şarkılardan biri.. bu şarkıda dans etmeliyiz seninle..
kız: haha, ederiz, tamam..
çocuk: bir de dünyanın en cool albüm kapaklarından birine sahiptirler.. öyle geek görünürler ki Feelies falan hikaye kalır bi anda..
kız: eheh, görmem lazım..
çocuk: I HATE DISNEYLAND, MICKEY DIDN'T SHAKE MY HAND, MICKEY MOUSE IS A RAT, MICKEY MOUSE IS A RAT!!
kız: (yüzü düşer).. böyle yapmandan nefret ediyorum, biliyorsun..


1 Mona Lisa 2:46
2 Old People 3:21
3 Kitchen in the Clouds 2:14
4 Don't Walk On the Kitchen Floor 3:42
5 Housewives Play Tennis 3:23
6 See Me 1:20
7 Howard After Six 3:51
8 I'm 5 (Live) 1:50
9 My Neighbor Makes Noise (Live) 2:47
10 Businessmen in Space (Live) 2:50
11 Pills & Money (Live) 2:32
12 Bad Luck With Parents (Live) 2:22
13 Physical Ed (Live) 3:22
14 Mom & Dad (Live) 3:24
15 Salt & Pepper (Live) 1:51
16 Disneyland (Live) 1:52
17 [Untitled/Hidden] 0:27

Download

17 Ocak 2010 Pazar

..

çok pembe.. en sevdiğim pembe.. hep pembe olsa zaten.. pembe pembe.. pembişşş..

16 Ocak 2010 Cumartesi

.

welcome to kaburga sofrası.